Belki yazmaman gereken bir yazı, belki fazla özel hayatım ama en azından paylaşmak iyi olur diye düşünüyorum.
Dün babamla ufak bir tartışma yaşadım. Altta kalmayan bir yapıya sahip olduğumdan ben bağırdım o da bağırdı. Anlıycağınız küçücük bir tartışma alevlenerek büyük bir soruna dönüştü.
Tabi bağrışmalar falan olunca ağlamak kaçınılmaz. Hele ki benim kadar duygusalsanız. Kaç saat ağladığımı bilmiyorum. Kendimi çantamın içine birkaç parça eşya koyarken buldum. Her zaman böyle yaparım. Sorun olduğu zaman savaşmak yerine kaçarım,uzaklaşırım evden. Genelde gittiğim yer anneannemin yanıdır. Bahçesinde zaman geçiririm. Düşünmek kendinle baş başa kalmak için harika bir yerdir. Yine öyle yapmaya karar verdim. Planı kafamda hemen oluşturdum.
Çantayı kenarıya koyup dünyanın en güzel uykusunu uyudum. Bilirsiniz işte ‘Ağladıktan sonra uyunan uyku, dünyanın en güzel uykusudur’..
Sabah gözlerimi açtığımda Gizem yanıbaşımdaydı.
Önce şaşırdım, sonra anladım. Annem arayıp çağırmış, çünkü aile sorunlarında en iyi gelen şey olayın dışında bir arkadaştır. Zorla yataktan kaldırdı beni evden dışarı çıkardı. Yürüdük, ben anlattım o dinledi..
Anlatırken farkettim ki aslında olay sandığım kadar kötü değil. Dün gece fazla duygusal davranmışım. Fazla kötü görmüşüm olanları. Neyse işte, biz böyle konuşmaya devam ederken babam aradı, özür diledi. Çok tepki verdim seni ne kadar sevdiğimi bilirsin hatalıyım dedi.
Bir babanın kızından özür dilemesinin ne demek olduğunu bilemezsiniz.Ben babasına aşık olan kızlardanımdır. Herşeyi kaldırabilirim ama babamla tartışmayı asla. O özür o kadar iyi geldi ki, akşamınada beni aldı yemeğe çıkardı.Anladım ki özür yemeğinin tadı bir başkaymış..
Diyeceğim o ki ;
Olayların içindeyken herşey çok kötüymüş gibi gelir. Düşünemez, mantığımızı kullanamaz sadece duygularımızla hareket ederiz.
Kırılırız çünkü, inciniriz. Ama zaman herşeyi düzeltir .
Böyle zamanlarda size tavsiyem güzel bir uyku uyuyup sorunları ertesi sabaha bırakmanız.
İnanın herşey çok daha güzel olucak…