KONUK YAZAR

Lora: Kadınlığın Hüzünsel Alıntıları

Yazmayı sevmenin özünde okumayı sevmek yatıyor, bu aşikar. Bazen yazmaya cesaret edemediğimiz, hissedip kelimelere dökemediğimiz şeylere başkalarının kalemlerinde denk düşüyoruz. Başka birini okumak, kalemine yansıtamadıklarına içlenip, cesaretine hayran kalmak, muhtemelen kıskanmakla bağdaşan bir durum. Bu yazı, beni kıskandıran tüm alıntıları topladığım, yazamadıkça dönüp okumakla yetinmeye çalışacağım bir insanın kelimelerini sakladığım, kendime yasakladığım bir arşiv olsun istiyorum. Kendime gelirken yoruldum, işte bütün hikayem budur. Bugün biriyle tanıştıracağım sizi. Kalemi bir başka, mutlaka bir noktada kelimeleriyle kesiştiğiniz bir insanla. Muhtemelen bir akşam Twitter’da, ya da tadına vardıysanız Tumblr’da denk geldiğiniz ama yeteneğini bu denli derinden keşfedemediğiniz bir kadınla. Lora. Bana kalsa, blogu kapatır sadece onu okurum. Öyle bir etkisi var üzerinizde çünkü. Onu okurken zaman zaman yetersiz kalıyor kelime hazneniz, anlam vermek güç oluyor. Ama anlamaya başladığınız zaman, yaranıza bir panzehir, ruhunuza bir tercüman bulmuşçasına takılıp kalıyorsunuz kelimelerinde. Bir başka hissetmenin, farklı bir pencerenin, alışık olduğumuz manzarasını yeniden keşfetmek gibi yazdıkları. En…

Merve Çoğaltay: Mavi ve Edebiyat

Merhaba sevgili okurlar, bu yazıda size bloğumuzu yani “Mavi ve Edebiyat”ı tanıtacağım, bloğumuza buradan ulaşabilirsiniz 🙂 Bloğumuz yaklaşık olarak 4 ay önce blog dünyasına adım attı, bu kısa sürede 40 yazı yayınlayarak belli bir okur kitlesine ulaştık. Adımızdan da anlayacağınız üzere daha çok edebi paylaşımlar yapmaya çalışıyoruz. Roman önerileri, kendi yazdığımız şiirler, tanınmış yazarların şiir incelemeleri, kendi yazdığımız hikayeler, deneme yazıları gibi birçok edebi türde paylaşımlar yaparak edebiyat severlerin buluşma noktası olmak istiyoruz. Yayınladığımız içeriklerin tamamı özgün olmakla birlikte sıkı ve detaylıca bir araştırma sürecinden geçerek sizlere ulaşmaktadır. Okurlarımızın en güzel ve en güncel içeriklere ulaşması için çalışıyoruz ve çalışmaya da devam edeceğiz. Bloğu iki kişi yönetiyoruz, birimiz edebiyat yüksek lisans diğerimiz ise İşletme bölümü son sınıf öğrencisidir. Birimiz şiir, hikaye yazmayı, roman okumayı diğerimiz ise fotoğraf çekmeyi, resim çizmeyi seviyoruz. İkimizin ortak noktası ise maviye olan sevdamız ve edebiyata olan yakınlığımızdır. Bu nedenle “Mavi ve Edebiyat” ismini bloğumuza uygun…

Kibirli Kirpi: Aşk emek ister, tıpkı SEO gibi…

Aşk, emek ister. İlgi ister. Sabır ister. Saygı ister. Varsa imkan ister, tıpkı SEO gibi. İlgi gösterdiğini karşındakine hissettireceksin önce. Emek vereceksin yılmadan, sabırla. Atalarımızı dinleyecek, “Sabrın sonu selamettir” diyeceksin, bıkmadan usanmadan. “Hemen beni sevsin, birbirimizi sevelim mutlu olalım” demeyeceksin, bekleyeceksin tam doğru zamanı. Hangi güzel şey, hemen olmuş ki, “Güzel şeyler zaman alır” diye boşuna dememişler. İlgi ve sabır konusunda tamamsak, en önemli şeylerden biri saygı. İş olsun, aşk olsun ya da SEO olsun. Saygının olduğu her yerde başarı gelir. Ama bugün, ama yarın. Bu yüzden saygısızlık kelimesi bile geçmemeli. Gelelim imkan meselelerine. Herkes maddi imkanı doğrultusunda bir şeylerin ucundan tutuyor. 2016 dünyasında gerçekten belirleyici bir kelime olduğunu düşünüyorum: imkan. Aşk mı para mı? klişelerine girmeyeceğim ama imkan olmadan da bir nokta sıkıştığımız olabiliyor. Hayat bu sonuçta. Burası çok kritik, yazmayayım dedim ama yazıyorum. Para aşkı da SEO’yu da etkiler. (Buyrun tartışalım) Aşk var, sabır var, saygı ve imkan da var,…

Bazı Şeyler: Bir Çare Olarak Müzik

Merhaba arkadaşlar ben başka bloglarda da içerik üreten genç blogger. Genç dediğime bakmayın bu hayat bana fazladan 75 yıl daha yaşattı. Böyle zekiliklerim vardır. Bugün Ece Hanım’ın bloguna konuğuz. Hanımefendinin blogunda muazzam şeyler olup olmadığını bireysel olarak değerlendiremem. Çünkü herhangi birinin, herhangi bir şeye yaptığı en ufak katkı bile o detayı o kişi için muazzama sabitler. Hal böyle olunca benim kapasite böyle şeyleri sorgulamak için fazla duygusal kalıyor. Neyse ben size bu yazımda her zaman olduğu gibi hayatın bohemliğinden, yaşama arzumun gitgide azalmasından veya sonsuz bir üzüntünün içinde her gün eksildiğimden bahsetmeyeceğim. Hayır bugün bambaşka bir konseptimiz var; müzik… Yıllar evvel MTV Türkiye’de yabancı rap şarkıları arka arkaya dönerken ben de müzikle tanışmıştım. İlk kendi irademle dinlediğim şarkının bir Kanye West şarkısı olduğunu hiç unutmam. Hatta o dönemlerde MSN diye bir şey vardı ya hani, o platformdan benden şarkı önermemi isteyen insanlara değişik tarzda amerikan şarkıları atıyordum. Onlar da “ıyy…

Navigate