Güzel gel 2019!
Allaaah! İşte en sevdiğim yerdeyiz. Zira Burası Benim Gökyüzüm’ün geleneksel yıl sonu yazısı. Her senenin sonunda geriye doğru şöyle bir bakıyoruz ve ileriye dönük hayallerimizi, beklentilerimizi yazıp yeni yılı selamlıyoruz. Anlamı çok büyük, çünkü yeni gelen her seneyi ‘Bu senede blogu kapatmadım, bol bol yazdım’ gururuyla karşılıyorum. 2018 şey nasıl desem pek içime sinen bir yıl olmadı gibi. Bir kere çok hızlı geçti ne olduğunu anlayamadım sanki. Yorucu ve gerçekten sinir bozucuydu. İkinci üniversite serüvenimde bol bol sinir krizi geçirdim. Ev sahibimle bitmeyen kavgalar sonucu kışın ortasında taşınmak zorunda kaldım, yine. Zaten 2018’e dolandırılarak girdiğim için pek hayırlı bir sene beklememiştim. İlişki problemleri alıp başını yürüyünce, kafa karışıklığı dolu bir yaz dönemi geçirdim. İnsan boğazlamama gram kalan bir sene oldu da denilebilir. Mia’nın hastalığı yüzünden şırıngayla onu besleme serüvenime değinmiyorum bile. ‘Ya ölürse’ korkusundan günlerce ağladım. Dolar fırladı, her şey ateş pahası derken gereğinden fazla parasız kaldım. Geçen yıla nazaran…