Uykuyu kaçıran çok şey vardır bu hayatta. Hele benim gibi takıntılı biriyseniz. Geceler saat saat bölünür, bir noktada ne zaman uyuyorsunuz ne zaman uyandınız ucunu kaçırırsınız. Aklınızda cevaplanamayacak sorular birbirini çoğaltır, bilinmeyenler ve deli gibi merak edilenler labirentinde yolunuzu kaybedersiniz. Yapabileceğiniz tek şey sabretmektir, yapılabilecek en zor şey de sabretmektir. Peki yok mu alternatif? Yok mu başka bir seçenek? Bisiklet!
Benim için bisiklet.
Dünya üzerinde bir sürü kimyasal var. Aklınızın yükselttiği nabzı düşürecek ve size sahte bir uyku sunabilecek. Ama bu gerçektir.
Saat 3:00, 4:00 ya da 5:00, bu sularda, kıyafetlerimi giyip bisikletime atladığımda şehrin sessizliğinde sadece tekerleklerin altından akan asfalt sesini duyarım. Bacaklarınızdaki, kollarınızdaki, sırtınızdaki ve vücudunuzun geri kalan her yerindeki yüklenme, ağrı, hepsi gerçektir. Bisiklette hayatta da olduğu gibi fedakarlık ve birliktelik önemlidir (toplu turlara ve yarışlara başka bir yazıda değineceğim için şimdilik bunu size kendi kendinize anlamlandırmaya bırakıyorum).
Gece, yani zaten tek başınıza yaşadığınız bu mükemmel tecrübeyi koca şehirde tek başınıza yaşadığınız an! İlerledikçe biraz da mevsime göre rüzgar girer işin içine, bazen yardımcı olur bazen her şeyi zorlaştırır. Her şeyde olduğu gibi bisiklette de hiçbir şey kolay değildir tabi. Yine siz alabileceklerinizi alabilmeniz için çalışmanız gerekir. Zorlamanız!
Vazgeçmemeniz! Unutmayın, söylenenlerin aksine sınırlarınız yoktur! Kalbiniz, bacaklarınız, onlar ağlarlar. Bırakın ağlasınlar, yolculuğun sonunda size teşekkür edecekler.
Gece dediğimiz, uyku vakti dediğimiz günün kullanmadığımız, gerçek anlamda faydalanmadığımız bölümü aslında güzelliklerle doludur. Çok mu klişe konuştum, peki o zaman şöyle anlatayım, her şey farklı görünür, özellikle trafik olmadığından normalde de odaklanamadığınız şeylere odaklanırsınız. Bisiklet ile hareket etmek en ideal sürattir. Ne yavaş, ne hızlı. Bir de size hep verir. Ne kadar alışkanlık haline getirirseniz o kadar alışırsınız o kadar bağlanırsınız.
Bir anonim söz “Sürmek asla kolaylaşmaz sadece hızlanırsınız”.
Ben de bir ekleme yapayım hissettiğiniz acı aslında tatlıdır, ve ona dayanmak git gide kolaylaşır ve bir alışkanlığa dönüşür. Bunların hepsiyle gece yüzleşmek daha da güzeldir! Evet belki o sessizlikte, o boşlukta bilinmezlikler labirentinin size ulaşması daha kolay olacaktır, o zaman daha hızlı sürün!
Efsane bisikletçi Eddy Merckx’in öğüdü net ve basittir;
“İstediğin kadar çok veya az, istediğin kadar uzun veya kısa sür. Ama sür!”
Başka bir anonim bisikletçi sözünü daha koyalım buraya devam etmeden:
“Ne kadar yavaş olursan ol, koltukta oturanları turlamaya devam ediyorsun!”
Yani bisiklet hareket etmektir, ama aktif olmak anlamında değil. Bisiklet sürmek kişinin kendi ile barıştığı bir yerdir. Herkesin sebebi farklıdır, fakat gelişmek herkesin birleştiği noktadır. Kaybettiklerinizi kaybettiniz, bilmediklerinizi asla öğrenemeyebilirsiniz, kalabalığın ortasında yalnız kalıp insanlara “iyiyim” demekten bunalmış olabilirsiniz, ama o iki tekerlekli muhteşem yaratık sizi gidebildiğiniz yere kadar götürür, asla sorular ve cevaplarla kafanızı yormaz, tek söyleyeceği şey “Durma!” olur. Onu dinleyin. “Bu kadar yeter” diyen vücudunuza “Bir tur daha” deyin, “Bu yol nereye çıkıyor?” diye soran endişenize “Gidip görelim!” deyin!
Geceyi sahiplenin, ne zaman bilinmezlikler labirenti yaklaşırsa daha hızlı sürün, bacaklarınızdaki o kaslar asla parçalanmayacak. Sonunda eve döndüğünüzde, çekeceğiniz uyku, o kadar mükemmel olacak ki, o kadar huzurlu olacak ki! Vücudunuz yorulmuş olmayacak, yaşamış olacak! O ağrılar hayatın kendisi. Yaşadığınızın kanıtı. Ve eğer hala uyuyabilecek halde değilseniz, devam!
Sürmeye devam!
Bunalımını, üzüntülerini, pişmanlıklarını bas pedala gönder!
orum yapılmış
‘Söz Sırası Sende’ kategorisinde bana daha onlarca yazı yazmasını dilediğim çok güzel bir misafir ağırlıyorum bugün. Uzun zamandır gördüğüm en güçlü kalemlerinden birine sahip. Dilerim bu platformda böyle yazıları daha çok yayınlama şansım olur. Okuyan, üstüne yazan herkese çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız!
Canı gönülden söylüyorum ki kaleminize sağlık. Çok güzel bir yazı olmuş