”Teninin esmerliği beni tutuşturuyor farkında değil misin? Ve gamzelerin… Onlar zaten benim ölüp ölüp tekrar görmek için dirilme sebebim. Yaşama isteğimi arttıracak tüm sebepler sende. Sen de bendesin. Bende olduğunu bilmek bana nasıl mutluluk veriyor farkında değil misin?” Okul, sınavlar, aile sorunları derken nefes almaktan bıktığımız şu zor zamanlarda yüzümüzü güldüren o özel insanlara sıkı sıkı sarılmalı bana kalırsa. Hele ki o insan kalbinizin en güzel köşesine yerleşmişse, mutluluk zaten onun yanındayken sizinledir.. Gözlerden uzak, nazar değmesin diye sakınılan o değerli insan, ne güzellikler getirir hayatınıza. Mutluluk sizin oluverir. Sevilmenin, sevmenin telaşı sarar etrafınızı. Özel olursunuz, özel olduğunuzu hissedersiniz. Öyle güzel gülümser ki dünyanın merkezi oluverir. Gamzelerinde hayat bulursun. Geçip karşısına saatlerce onu izlemek, senin olduğu için Allah’a saatlerce dua etmek istersin. Sana bakışı, elini tutuşu, kulağına usulca fısıldadığı her sözcük yaşamın olur. Herşeyden önce arkadaşın olur mesela. Ağlamak istediğinde koşup gidebilceğin, seni yakınmadan saatlerce dinleyebilcek iyi bir dost. Sonra ailen…
Sen affet. Tüm hatalarımı, yanlışlarımı, umursamayışlarımı hep affet…
”Suçum yok sevgilim. Kızma bana, bakma öyle hissedemezmişçesine.. Sevmeyi bilmiyodum, aşkı anlayamıyodum.. Sen affet..” Bazen diyorum ki ; Ah ne salağım. Sevmeyi değer vermeyi, güvenmeyi bilmiyorum. Canımdan çok sevsemde yapamıyorum. Geçmişteki yanlışlarım önümde duvar olmuş. İnanamaz olmuşum kimseye. O kadar kırgın geldim ki sana, o kadar yorgun. ‘Bu da olmaz’ diyerek sevdiğim sen şimdi hayatımda yeni bir umut.. Önce kırgınlıklarımı onardın, sonra tutup ellerimden sevmeyi öğrettin. Sıkılırdım, bıkardım, umursamazdım. Bazen geride kalanlardan sanada bir kaç parça bişey düşüyor. Onca umursamazlıklardan, hatalardan.. Sevilmek bile yoruyor bazen.. Bazen aşkın bana bile fazla. Bazen sevginde boğulacakmışım gibi. Bazen çok sevicekmişim, hiç bırakmayacakmışım gibi. Bazen diyorum ki ‘Ben seni hakedicek ne yaptım?’ Tanıdığım onca erkekten sonra öyle farklı bakıyosun ki bana ‘Aman üşüme, aman üzülme, aman ağlama’ senin yanın o kadar güven o kadar huzur ki.. En ufak bi kavgada, en ufak bi tartışmada kalbini o kadar kırıyorum ki. Farkediyorum sonra daha çok üzülüyorum.…
Ah ne güzel şey sevmek..
Aşk kusurludur, insan kusurlu olduğu için.. Hiç beklemediğin bir anda hayatına balıklama dalan bir insan varsa sıkı sıkı sarıl ona. Kimi der ki ‘Aşk nedir bilmem ben, hiç yaşamadım’ Onlar için bu yazı, aşkı anlatabilmek anlayabilmek için. Aşk zamansızdır bi kere. Ne oluyoz olum demeye kalmadan bakarsın oluvermiş. Mantığını devre dışarı bırakır. Düşünemezsin. Biz birbirimize uyuyomuyuz, mutlu olabilir miyiz, geleceğimiz var mı , acaba kafalarımız uyucak mı. Düşünmezsin. Gözlerine bakınca hızlanır kalp atışların. Elini tutunca sanki elektrik veriliyomuş gibi olur. Keremle Zeynep’in değişine göre kirpidir aşk. Acı verir. miğdene oturur, varlığı da yokluğu da yetmez. Bile bile ateşe yürümektir der çoğu şair. Bile bile cayır cayır yanmaktır. Güzel bi yanı yok mu la bunun diyenler için.. Nefes almak için sebep verir aşk size. Kendi mutluluğunuz, kendi hayalleriniz yoktur artık. Hep ‘O’ vardır. Onun üzerine kuruludur hayatınız. Aman o mutlu olsun, aman beni daha çok sevsin. İlişkiden bahsetmiyorum bakın dikkat edin,…
Aşk sen ne güzel şeysin öyle..
‘İlişki gittikçe boka saran bişey. Aman ya yürütebilcez mi acaba’ derken kavga, kıyamet koskoca bir ayı doldurduk. Koskoca diyorum çünkü benim için öyle. Ben kim birisine katlanıp onunla uzun bir ilişki kurmaya çalışmak kim… Çoğu zaman uğraşmam, emek bile harcamam. Üzülmek istemediğimden mi yoksa fazla bencil olduğumdan mı bilinmez. Ama öyle işte. Kavga, kıyamet doldurduk bir ayı. Ama ne kavga. Sanırsın evli çift. ‘Mesaj atmadın hani öldüm meraktan’ cümlesinden bi başlıyo ‘Sen beni sevmiyosun aq’ kadar gidiyo. Kimi zaman fazla çocuklaşıp ‘Ne kadar seviyosun beni söylesene’ dediğim bile oldu galiba.Kavgalar, tartışmalar. İki lafımdan biri ‘Eee ayrılalım o zaman’ zaten. Bi gün tamam dicek mal gibi kalıcam ortada ama hayırlısı. Her seferinde ‘Bu kez farklı’ diyip başladığım o ilişkiler bi tarafımda patladığından pek bu sefer olucak diye başlamıyorum artık. Ki bu ilişkiye balarkende çok güven yoktu içimde. Zamansızdı, anlıktı, bir anda oluverdi işte. Baktım zamanla bağlanıyom ‘Oha noluyoz lan’ paniği başladı…
Sahi, ben neden terketmiştim seni ?
Bazı anlarda öyle bir noktaya geliyoruz ki, yalnızlıktan eski ilişkilerimizde bir umut aramaya başlıyoruz. Yeni birine alışmak, kendini anlatmak, huyunu bilmek, tenine dokunmak, ten uyumunu yakalamak çok zor. Madem öyle ben bildiğimi okuyayım diyerek eskilerimize yanaşıyoruz.. Yine kendimden örnek vericem, zaten bok çukurundayım bu saatten sonra saklasam nolur? Sürekli yan yanayız, gözümün içine içine bakıyor. ‘Gel sev beni’ dermişçesine. Yaklaşsam bir dert uzak kalsam kafam karışıyor. Böyle saçma bir durumun içindeyim. Her adımımda hissediyorum bakışlarını. Dönüp yüzünede bakamıyorum çünkü bilindik, saçma bir nedenle bitirmişim ilişkimi. Arkadaş kal desen olamıyosun, daha ilerisi desen ne hissettiğinden haberin yok. Dünyanın en salak durumu yani. Eee durum böyle oluncada insan kendini düşünmeye itiyor. Ne gördümde ben bu çocukta ayrıldım demeye geliyor iş. Hatta bazen öyle bir duruma geliyosun ki; SAHİ NEDEN TERKETMİŞTİM BEN SENİ? diyesin geliyor. Şimdi ki aklım olsa.. diyosun. Ama olan oldu dimi ? Bırak hayatına devam etsin. Bırak başkasını sevsin. Emin…
Bak kış geldi, sende gel..
Ahh ahh. Sonbaharı direk atlayıp kışa geçince bir darbe yedik tabii. Ee haliyle kış beraberinde kahve, kitap, yağmur, battaniye altında film mutluluklarını da getirdi. Getirdi getirmesine de biz hala yalnız, biz hala sap. Hani battaniyenin altında beraber film izleyebileceğimiz, atkıyı boynuna dolayıp yağmurun altında dolaşabileceğimiz,gülümseyerek soğuk havaya aldırmadan pazar kahvaltısı yapabileceğimiz biri yok henüz. Yalnızsak nolmuş falan olaylarına girmeyin şimdi. Kaçırdığımız güzelliklere bir baksanıza.. Bir sevgilinin sıcaklığı, sevilmenin verdiği mutluluk önemli şeyler bunlar. Beraber aynı kazağı giyebileceğin, kışın en güzel günlerinde sarılabileceğin biri lazım. En kötü anında bile gülümsemene sebep olabilecek biri. Gelecekteki sevgilim; Bak.. Kış geldii. SENDE GEL.