”Teninin esmerliği beni tutuşturuyor farkında değil misin? Ve gamzelerin… Onlar zaten benim ölüp ölüp tekrar görmek için dirilme sebebim. Yaşama isteğimi arttıracak tüm sebepler sende. Sen de bendesin. Bende olduğunu bilmek bana nasıl mutluluk veriyor farkında değil misin?”
Okul, sınavlar, aile sorunları derken nefes almaktan bıktığımız şu zor zamanlarda yüzümüzü güldüren o özel insanlara sıkı sıkı sarılmalı bana kalırsa. Hele ki o insan kalbinizin en güzel köşesine yerleşmişse, mutluluk zaten onun yanındayken sizinledir..
Gözlerden uzak, nazar değmesin diye sakınılan o değerli insan, ne güzellikler getirir hayatınıza. Mutluluk sizin oluverir. Sevilmenin, sevmenin telaşı sarar etrafınızı.
Özel olursunuz, özel olduğunuzu hissedersiniz.
Öyle güzel gülümser ki dünyanın merkezi oluverir. Gamzelerinde hayat bulursun. Geçip karşısına saatlerce onu izlemek, senin olduğu için Allah’a saatlerce dua etmek istersin.
Sana bakışı, elini tutuşu, kulağına usulca fısıldadığı her sözcük yaşamın olur.
Herşeyden önce arkadaşın olur mesela. Ağlamak istediğinde koşup gidebilceğin, seni yakınmadan saatlerce dinleyebilcek iyi bir dost.
Sonra ailen olur. Bi bakarsın herşeyi, hayatı bazende hayalleri paylaşırsın.
En önemliside aşkın olur. Miğdende ki kelebekleri uçuran, mutluluğu hayatına getiren, o umutsuzluğa kapılıp gözlerini edebiyen kapatmak istediğin anda ben seninleyim diyen..
Ah ne özeldir o insan..
Hiç beklemediğin anlarda, attığı tek bir mesajla seni huzura kavuşturan..
Uzun uzun sarılsın diye yalvarıp yakarabilceğin,
Geleceğini, hayallerini varlığıyla süsleyebileceğin,
Sanki koskoca dünyada bi tek o varmış gibi hissedebileceğin,
Dünyanın en değerli, en özel insanı..
Tamam.
Belki dünyanın en özel insanı değil diceksiniz şimdi.
Ama öyle ;
O, benim dünyamın en özel insanı.