Çığlık çığlığa yazmalı mı ? Yoksa içime atıp susmalı mı ?
Hep sevilmemekten yakınan ben bu kez fazla sevilmenin verdiği yorgunlukla sarıldım kalemime.
Bir kadın için en güzel şey sevilmek, el üstünde tutulmaktır heralde. Güçlü, akıllı olduğumuzu bile bile korkak numarası yaparız. Sırf o güvenli kollarda sarıp sarmalanıp kendimiz değerli hissetmek için.
Ne saçma aslında. Ama maalesef o duygunun yeri başka hiçbirşeyle dolmuyor.
Yalnızlığımın başlarında sevilmeyi, ilgiyi özlüyorum sanmıştım. Yanılmışım.
Sevmeyi özlüyorum ben aslında. Güvenmeyi, fedakarlık yapmayı, kızdırıp, sinir edip sıkı sıkı sarılmayı.
Nasıl yandıysa canım, nasıl korktuysam kalbimi saklamışım ruhumun derinlerine.Ben bile ulaşamıyorum.
Sevmeye ihtiyacım var.
Yeniden güvenebilmeye, biri uğruna saatlerce gözyaşı dökebilmeye ihtiyacım var.
İsterse yansın canım, yansın. Ama birşeyler hissedebileyim yeter ki.
Hissizlik kötü, fazlasıyla yorucu.
İnsanlar ‘seviyorum’ dedikçe irkiliyorum. Biri ilgi göstermeye başlayınca savaşa hazırlıyorum kendimi.
Kendi kendime yetebilmeyi öğrendiğimi sanmıştım bunca zaman. Hiçbir erkeğe boyun eğmeyen başına buyruk kızın doğru olanı yaptığını sanmıştım.Meğer en büyük kötülüğü kendime yapmışım.
Sevemiyorum artık.
Elimi uzatıp bir adamın kirpiklerine dokunmak, gözyaşlarından öpmek çok uzak sanki. Yükünü hafifletmek, sımsıkı sarılıp ‘Ben burdayım’ diyebilmek..
Tanrım ben kendime ne yapmışım böyle ?
Ruhumu nelerden mahrum bırakmışım ?
Mantığıma bu kadar fazla mı sığınmışım sahi ?
‘İncinmek istemiyorum’ derken neleri kaybettiğimi görseymişim bari..
orum yapılmış
O kadar mükemmel o kadar güzel bir yazı olmus ki anlatamam,ellerine sağlık ablacıım
Imkansizi, yasak olani, bir sure elinde olup, gidecegini bildigin, tekrar icini sizlatacak birini bul, bu adam olmaz bana gore biri degil diyecegin biri