Birtakım Eyvahlar Oldu

Şimdi edebi ve içi dolu dolu bir içerik bekleyen okuyucularım varsa ne yazık ki bir miktar üzeceğim onları. Hiç öyle oturup satırlarca bilgi birikimi kusacak bir dönemde değilim. Zaten genel olarak bence bu aralar hiçbirimiz ‘Dur ben bir kendimi geliştireyim’ havasında değiliz. O yüzden bu yazıyla bir durum değerlendirmesi yapmaya geldim. Açıkçası biraz da bloga girip çıkıp duruyorsunuz, yeni yazı olmamasına rağmen oradan oraya atlıyorsunuz. İstatistikleri gördükçe ‘Hani bu gerizekalı yine bir şeyler yazmamış’ diyormuşsunuz gibi geliyor. O yüzden dedim toparlan kızım Ece, ülkede blog okuyan bir avuç insan kaldı zaten, onları da kaybetme. Uzun zamandır doğru düzgün bir içerik yayınlamadım. Doğru düzgün derken Dijital Medya kategorisinde Mondes Business dergisine yazdığım müthiş kurumsal yazılarım yayınlandı ama ben genel olarak okuyucu kitlemi bildiğim için dönüp o yazıların suratına bakmadığınıza yemin edebilirim. Hani şöyle ‘Sevgilinizin sosyal medya hesabını nasıl hacklersiniz?’ başlıklı bir yazı kaleme alsam rekora koşardım eminim. Çünkü böyle şeyler seviyorsunuz…

Covid-19: Yeniden Başlıyoruz

Yaşadığımız son bir senede bireysel ve toplumsal olarak küresel sağlık krizinden kaynaklanan büyük ve hızlı bir değişime tanıklık ettik. Hayatımızın her alanını etkileyen, sonunu göremediğimiz bu değişim süreci yeni alışkanlıkları da beraberinde getirdi. Covid-19 Pandemisinin gölgesinde geçen bir senenin ardından, aşılanma aşamasında hala bu küresel sağlık krizine karşı savaşıyoruz. Yeni normalde, salgın hastalıklarla yaşamaya alışıyor, hayatlarımızın her anını bu krizin çevresinde şekillendiriyoruz.  Toplumsal hayatı yavaşlatan, modern insanın özgürlüklerini kısıtlayan, gündelik yaşam akışımızı derinden sarsan pandemi süreci hepimize olası bir küresel sağlık krizinin karşısında her birimizin tek başına savaş veremeyeceğini hatırlattı. Covid-19 ile birlikte attığımız her adımın bir diğerimizi etkilediğinin farkına vardık. Birlik olmadığımız sürece değiştiremeyeceğimiz bir gücün karşısında yeni kurallarla yaşamaya çalıştık. Pandemi süreci tüm yönleriyle bize, elimizdeki her şeyin sağlığa bağlı olduğunu hatırlattı. Devasa teknolojilerimiz bu virüsün karşısında yetersiz kaldı. Hayatı eve sığdırmak zorunda kaldığımız bu süreç, dijitalleşmenin olağan akışından daha büyük bir hızla yayılmasını sağladı. Öngörülen ancak yeterince…

Lüzumsuz Drama

Bir drama queen olarak söz konusu ilişkiler olduğunda dert dinlemekten nefret ederim. En yakın arkadaşlarımın bile aşk hayatlarına dair hiçbir detayı bilmiyorum çünkü genellikle dinlemediğim için anlatmamayı tercih ederler. İki kişi arasındaki sorunlar bende otomatik olarak bir kusma isteği yaratıyor. Böyle önemsiyormuşum gibi de yapamıyorum çünkü tahammül edemiyorum. Bu durumun temelde daha önceki ayrılık psikoloğu deneyimlerime dayandığını düşünüyorum. Bence bizim toplumuzda bir yalancılık hastalığı var. Arsızız bu konuda. İlişkilerde dürüstlük namına hiçbir şeye sahip çıkamıyoruz. Bunun en genel tanımını da hep ‘Sorun Çıkarmamak’ için söylenen beyaz yalanlarla bahane edip açıklıyoruz. Dürüst olabilsek, tamamen kendimiz olmayı becersek hiçbir sorun kalmayacak aslında. Karşıdaki insana en kötü hallerimizi bile olduğu gibi gösterebilsek, yürütüp yürütemeyeceğimiz ilişkinin daha en başından belli olacak. Ama yok, o lanet olası canım cicim zamanında herkes bir aşka susamış melek oluyor. Sanki cennetten düşüp omzunuza konmuşçasına bir tatlılıklar, hiç böyle hissetmedimler, sen nereden çıkıp geldinler.. Kabul, belli bir süre bende…

Dijital Dönüşüm

Yeniye, değişen düzene ve gelişen teknolojiye ayak uydurma karmaşasının arasından doğan dijital dönüşüm kavramı, özünde yaratıcılığı ve inovasyonu merkez alan bir süreçtir. Özellikle pandemi döneminde toplumsal yapının dijital bilgi ve teknolojilere olan ilgisi bu süreci hızlandırdı ve neredeyse tüm sektörler dijital dönüşüme uyum sağlamaya başladı. Peki aslında çok uzun süredir gündemde olan bu kavram günümüzde neden bu kadar önemli hale geldi? Dünya teknolojinin ışığında hızla değişiyor ve gelişiyor. Artık her türlü bilgiye ve ürüne tek tıkla ulaşabiliyor ve hayatımızı kolaylaştıran bu dijitalleşme sürecini benimsiyoruz. Bugün dijitale uyum sağlayamayan herkes teknolojinin ve yeninin gerisinde kalıyor. Dijitalleşme bireysel olduğu kadar kurumsal ve sektörel alanlarda da yeniliğe kapı araladı. Artık hepimiz mobil uygulamaları kullanıyor, e-ticaret sayesinde kolayca istediğimiz her şeye ulaşıyor ve sosyal medyada gördüklerimizi hayatımızda uyguluyoruz. Bu üretim ve tüketim ağına gelen dijital dokunuş, tercihlerimizden yaşam tarzımıza birçok gelenekselleşmiş davranışımızı değiştiriyor ve yeniye adapte olmamıza olanak sağlıyor. Dijitalleşme ile birlikte tüketici davranışları…

Geç Kaldığım Tüm Teşekkürlerim

Şimdi sen gözlüğünü usulca takıp telefona gömülünce mutfaktaki kanepede, ne yazının başlığı ne de aşağıya uzanan satırlarım gözünü korkutmasın. Neden şimdi diye de sorgulama, iki kaşının arası kırışmasın. Çok değil, 24 senedir söyleyemediğim her şey işte bu yazı. Keşke daha sık söyleyebilseydim ama sevginin söylemeden de gösterilebildiğini ben zaten senden öğrendim. Buse, bir bayram alışverişinde o beğendiğim çantanın aynısını almak istediğinde asılan yüzüme bakıp abla olduğumu hatırlattığında, bir örnek giyinirken bile annem taktığım tokanın rengiyle usulca fark yaratmaya çalıştığında mesela. Heves kırmamak gerektiğini öğrendim. O hiç bitmeyen iş seyahatlerinden döneceğin günü sayarken mavi boncuklu binada, bir sabah ansızın odamın ortasında beliren dört tekerlekli bisikleti görünce öğrendim. Hatırlarsın, renkliydi tekerlekleri. Üçüncü ve dördüncüyü birlikte sökmüştük artık düşmeden sürebildiğimde.. Öğrendim ki eğer istersem, her şeyi yapabilirim. Lahana bebeğim elimde, tavşan terliklerimle Teletabiler’i izlediğim her sabah beni öpüp gittiğin işinde öğrendim. Eğer buzluğumuzda sürekli o sevdiğim dondurma olsun istiyorsam, babam çalışmak zorundaydı. Kuzenlerim…

Sevdiğim Tüm Erkeklere

İçimi ısıtan o ilk gülüş, kalbimi paramparça eden o ilk ağrı, ansızın gelen ilk öpücük.. Aşkın içinde sayısız endişe, bolca karmaşa ve asla anlayamasakta ruhu besleyen bir algoritma var. Sorsan, her ne kadar biz yaşamış olsakta yitip giden nice anıya ev sahipliği yapıyor kalbimiz. Yükü ağır, ne öylece sahip olabiliyor ne de arkanı dönüp hepsine hemen küsebiliyorsun. Ama heyecanlı, bir anda seni bambaşka bir insan yapabiliyor. Bazen aynaya bakıp kendini tanıyamayacak bir hale geliyor, üstelik bile bile hata yapma cesareti gösteriyorsun. Ben 24 yıllık ömrüme bolca hata sığdırdım. Kimi öyle hafif, öyle çocuksuydu ki hatırlamaya çalışınca ufacık bir sızı bile vermiyor bana. Bazısı körü körüne bağlılık, benliğimde uzağa adımlar saklıyor içinde. Çocukken, henüz işin içine hesap kitap girmemişken bunu anlamlandırmak çok daha kolaydı. Seviyorum demekte ağzımızda sakız. Bazen hiç sorgulamadığımı hatırlıyorum. ‘Seni seviyorum’ demek öyle kolay bir şeydi ki söylerken gerçekten bunu hissedip hissetmediğimizi bile sorgulamak gelmezdi içimizden. Daha küçücükken,…

24. Yaş Dileğim Gerçek Oldu!

Bu yazıya başlamadan önce kem gözlerinizi çıkarmanızı rica edeceğim zira bu gökyüzünün görüp görebileceği en güzel dönemlerimden birindeyim. Çok mutluyum ben ya! Ama öyle böyle değil. En son bunu bu kadar içten ne zaman söyledim hatırlamıyorum ama hayatımdaki her şeyi yoluna koyuyor gibiyim. Tek şey hariç; Aşk. Onu da oturup beklemek bana göre değil zaten. Aman napayım ya olacaksa en iyisi olsun bari diye diye kendimi yalnızlığa alıştırdım şimdi de biri gelir düzenim altüst olur diye ödüm kopuyor. İstanbul’da geçen onca seneden sonra evim, işim, ailem, arkadaşlıklarım her şeyim tam tıkırında. Bunu buraya yazdım ya şimdi iki gün sonra başıma gelmeyen kalmaz eminim. Aman napalım, mutlu oluyoruz diye hiç konuşmayalım mı yani. Şimdi kısa bir özet geçeyim, malum bir süredir yazmadım. Hiç beklemediğim bir anda, hani böyle ‘Kariyer planında 5 sene sonra kendini nerede görüyorsun?’ diye sorduklarında verdiğim cevabın karşılığı bir iş teklifi aldım. O kadar ani oldu ki korktum.…

Sosyal Medya Reklamları 1 Ocak’ta Yasaklanıyor! Peki Şimdi Ne Olacak?

Bizim “Sosyal Medya Yasası” olarak bildiğimiz 7253 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 1 Ekim 2020 itibarıyla yürürlüğe girdi. Bu kanun kapsamında sosyal ağ sağlayıcılarına (Kullanıcıların internet ortamında sosyal etkileşim amacıyla metin, görüntü, ses, konum gibi içerikleri oluşturmalarına, görüntülemelerine veya paylaşmalarına imkan sağlayan gerçek veya tüzel kişiler) çeşitli yükümlülükler getirildi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun sosyal ağ sağlayıcılarına “temsilcilerini belirlemeleri” için tanıdığı üçüncü uzatmalı süre 1 Ocak 2021 tarihinde bitiyor. Eğer sosyal medya platformları 1 Ocak 2021 tarihine kadar resmi temsilciler belirleyip bildirmezse, BTK bu platformlara reklam verilmesini yasaklayacak. Sosyal Medya Yasası Maddeleri Türkiye’de günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurtdışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarının, en az 1 kişiyi Türkiye’de temsilci olarak belirlemesi gerekiyor. Bu kişinin iletişim bilgilerine, kolayca görülebilecek ve doğrudan erişilebilecek şekilde internet sitesinde yer verilecek. Yükümlülüklerini yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcılarına 10 milyon…

Türkiye’de İnternet ve Sosyal Medya Kullanımı Verileri | 2020

Herhalde en dijital yılımızı geride bırakıyoruz.. 2020, Covid-19 Pandemisi ile her şeyi dijital üzerinden yürütmek zorunda kaldığımız, zamanımızın büyük çoğunluğunu sosyal ağlarda geçirdiğimiz bir yıl olarak akıllara kazındı. Hal böyle olunca, geçen yıllara oranla internet ve sosyal medya kullanımı istatistikleri de değişti. We Are Social her yıl sosyal ağ kullanımından mobil ödemelere, e-ticaret pazarından sosyal medya reklam harcamalarına kadar küresel birçok detaylı metrik yayınlıyor. Ben Lisans Tezimi yazarken de birebir We Are Social’ın verilerini baz almış ve araştırma sorularıma karşılık varsayımlarımı bu veriler doğrultusunda sunmuştum. En dijital yılımız 2020’yi sektörel bazda değerlendirirken de  We Are Social’ın Digital 2020 Raporu’na göz atmakta fayda var. We Are Social Digital 2020 Raporuna göre Türkiye’de İnternet Kullanımı Verilerinde Öne Çıkan İstatistikler Türkiye’deki 16-64 yaş arası kullanıcıların mobil internet kullanımı günde 4 saat. Mobil internet kullanımında harcanılan zaman ile Türkiye dünya ortalamasının üstünde. Türkiye’nin bu yıl internet penetrasyonu (İnternet’i kullanan nüfusun genel nüfusa oranı) %74…

Yeni Dünya | Ebru Ceylan Özcan

Blog Yazarından Birkaç Cümle: Bazı insanların hayatınıza katılışının sunduğu değer paha biçilemez, sanki yolunuzun bir noktada kesişmesi bu karmaşanın arasında size sunulmuş bir hediye gibidir. Ebru da benim için onlardan biri. Naifliği, eğlenceli hali, güçlü tavrı ve her ne olursa olsun bir arkadaştan alabileceğiniz en güzel duyguları hayatınıza kendi yorumuyla katışı.. Canım Ebru, önce hayatıma sonra kendimi öyle ya da böyle ifade etmeye çalıştığım bu gökyüzüne dokunduğun için çok teşekkür ederim. Bu blogun okuyucuları eminim ki seni çok sevecek, o yüzden en kısa zamanda bir blog açtığın haberini almayı canı gönülden diliyorum. Daha sonra seve seve, büyük bir heyecanla seni Konuk Yazar kategorisinde ağırlayacağım. Bana hayatı en güzel noktasından sevmeyi hatırlatan gözlerindeki o ışık hiç sönmesin. Elinin değdiği her şeyi güzelleştirdiğini asla unutma. Çünkü bu çok nadir sahip olunan bir özellik. Güzel yüreğine, cesur kalemine sağlık. İyi ki yazdın! Söz Sırası Sende: Ebru Ceylan Özcan Herkese merhaba, öncelik canım Ece, bu…

Navigate
Verified by MonsterInsights